Selülit cilt altındaki çeşitli katmanlarda yağ ve bağ dokuların işlevlerini doğru yapamaması ile ortaya çıkar. Kan dolaşımı yavaşlayarak hücrelerin iyi beslenememesine ve hücre atıklarının kolayca atılamamasına yol açar. Bunun sonucunda problemli bölgede sıvı birikmesi olur. Biriken bu sıvı jelimsi kıvama gelerek kalınlaşır. Bu dokuyu oluşturan kolajen ve endolastik fiberler esnekliklerini ve işlevlerini kaybederler. Bunun sonucunda fiberler sıkı birer ağ gibi bir araya toplanır ve yağ hücrelerinin etrafını sararlar.
Yağ hücrelerinin metabolizması bozulur; ihtiyaçtan fazla yağ tutmaya başlarlar ve hücre hacimleri gittikçe büyür.
Kan dolaşımı daha da yavaşlar. Sinir uçları sıkışmaya başla, bu nedenle selülit ağrılı bir hale de gelebilir.
Tüm bu süreç sonucunda fiber ağlar tarafından sarılmış yağ hücrelerinden oluşan nodüller cildin içeri doğru gerilemesine neden olur ve sonuçta selülitin klasik portakal kabuğu görüntüsü ortaya çıkar.
Selülitin (Hidrolipodistrofi) giderilmesinde en etkili yöntemlerden biri kavitasyondur. Sorunlu bölgeye uygulanan yoğunluğu azaltılmış ultrasonik ses dalgaları yağları parçalayıp su ile absorbe edip; hücre duvarını bozar ve açığa çıkan yağların, yağ asitlerinin lenf yolu ile vücuttan atılmasını sağlar.
Bu sayede selülitli bölge giderilir ayrıca bölgesel zayıflama sağlanır. Yağ ve bağ dokunun düzelmesi ile dolaşım bozuklukları da toparlanmış olur.
Bu işlem uygulandığı gün; 1 gün öncesi ve 1 gün sonrası özellikle ”8 bardak (3lt)” su tüketmek gerekir. Yağsız diyet ve açlık hava da yapılan yürüyüşler ile desteklenmelidir.